Türkiye’nin imajı, hemen her kesim için süregelen bir sorun olmuştur. Buna karşın, daha çok turizm sektöründe daralma yaşandığında ve/veya uluslararası platformlarda beklenenler gerçekleşmediğinde ele alınan ve bir süreç içerisinde yaklaşılmayan bir konudur. Eleştiriler de her zaman tanıtımın yeterli olmadığında odaklanır.
Lider ve liderliklerin hem ekonomik, hem de siyasal alanda bilinen ve izlenebilen gerekçelerle belirli aralıklarda el değiştirmesi bireyler adına sağlıklı ve yararlı gelişmelerin yaşandığı anlamına gelir. Lider teorik anlamda bir işbirliği sistemini yönetir. Sistemin üyeleri liderle birlikte hareket etmeleri halinde daha kazançlı olacaklarına inanırlar. İnançları sarsıldığında ya liderlerini değiştirmek ya da sistemi terk etmek isterler. Bu sonuç bir anlamda, liderle üyeler arasındaki yazılı olmayan kontratın feshi demektir. Değişim olasılığı ve şekli de sistemin rekabet ve kurumsallaşma düzeyini yansıtır.
Liberal ekonomi, serbest alışveriş süreçlerini içeren ekonomik yapılanma modelidir. Özellikle karşıtları ya da anlamayanları tarafından her fırsatta kuralsız ve sosyal yanı zayıf olmakla itham edilerek tartışılan bir model olmaktadır. Bugünlerde de bir bahane ileri sürülerek yeniden tartışmaya açılmak istenmektedir. Referans noktası, uzun yıllar liberal ekonominin rekabetçi yapısına yaklaşarak başarı elde eden ve diğer ülkeleri de söz konusu yapılanmaya özendiren ABD’nin Hazine Bakanlığına kısmen tutucu bir ekonomistin atanmış olmasıdır. Bu gelişme, bazı çevreler tarafından ABD’nin ekonomide eskisine oranla daha devletçi bir anlayış sergileyeceği şeklinde algılanmaktadır.
Pazar; değişen, yenilenen, etkilenen satın alma kararlarının yansıdığı alışveriş arenalarıdır. Kararlar tüketicilerin beyinlerinde oluşur. Tüketiciler günlük, haftalık, aylık, yıllık alışveriş listelerini hazırlarken kendisine sunulduğunu bildiği ürün ve hizmetleri yazarlar. Alışveriş esnasında listede yer alanları ve/veya gördükleri diğer seçenekleri satın alırlar. Ön koşul, ürün veya hizmetlerden haberdar olmalarıdır.
Kanada’daki Fraser Enstitüsü ile ABD’deki Cato Enstitüsü’nün önderlik ettiği, 80 ülkedeki Liberal Enstitülerin işbirliği ile 25 değişken kullanılarak hazırlanan Dünya Ekonomik Özgürlük Endeksinin açıklanan 1997 sonuçlarına (*) göre Türkiye, 120 ülke arasında, ekonomik özgürlükte 60. Sırada yer aldı.