Marka etiketi ile 48 sonuç bulundu Temizle
Markayı Sadece Sahibi Yaratır
Marka yaratmak; basit anlamda, tüketicilerin beyinlerinde öngörülen imgeye sahip olabilmek için planlı çalışma yapmak demektir. Çalışmasan da tesadüflere terk edilmiş bir imge oluşur. Amaç, imgenin hedeflendiği gibi algılanmasını sağlamaktır. Süreç; marka yaratmak isteyen kurumun kültürüne, felsefesine ve kimliğine yatırım yaptığı ve pazarına yansıttığı “stratejik dizayn” çalışmalarını içerir ve kurum var oldukça devam eder.
Made in Türkiye ve TİM
Türkiye’nin gelemediği yerlerde zaman kaybetmesi yerine, geldiği yeri doğru tespit ederek farklılaştırmak istemesi akılcı bir hedeftir. Türkiye uluslararası pazarlarda fason üreticidir. Aynı kulvarda hizmet veren 3.dünya ülkeleri ile fiyat bazında rekabet etmesi zordur. Ancak, uzun yıllar dünya markalarına hizmet veren Türkiye’nin, fiyat kırmaktan başka seçeneği olmayan 3.dünya ülkelerinden ayrılmasını sağlayacak değerli birikimleri vardır. Örneğin; bu birikim Çin’ de olmadığı için ismini vermek istemediğim bir beyaz eşya üreticisi bu ülkedeki tesisini şu sıralarda kapatmaktadır.
Bir Ülke Hem Taklit, Hem Marka Üretemez
Türkiye'de özellikle kapalı ekonomi döneminde ithal ikamesi politikasıyla sanayi ürünlerinin hemen tamamı taklit edilerek üretildi. Ne yazık ki, bu davranış birçok sektörün karakter yapısına işledi ve terk edilmesi zor bir alışkanlık haline geldi. Know-how, telif hakkı, patent ve benzeri royalty ödemelerinden kaçınmak prim gören bir kurnazlık oldu. Yurtdışına fason çalışmanın yanında, yurtiçine de taklit ettiği ithal ürünleri satmaya çalışan bir Türkiye yaratıldı. Uzun yıllar yeni ürün geliştirme kaygısı yaşanmadan AR-GE'siz fabrikalarla üretimler yapıldı.
Değer ya da Ürün Üretmek
Tüketiciler haberdar olmadıkları ya da görmedikleri ürün ya da hizmetleri talep edemezler. Örneğin; hiç kimse herhangi bir lokantada üzüm pilavı siparişi vermez. Çünkü üretilmemiştir. Ancak, kendisine sunulduğunda almayı düşünür ve beğenirse sürekli talep eder. Yeni ürün yeni ihtiyaç alanı yaratmamışsa, kesinlikle diğer bir ürün yerine alınır. Yeni ürün kararları ne olduğunu bilmeyen tüketiciler üzerinde yapılacak araştırmalarla belirlenemez.
Yerel Tüketici Yoksa Yerel Marka Da Yoktur
Dış ticaret anlayışı ile birlikte pazar tanımları da değişti. Ülkelerin tamamı eşanlı olarak değişime ayak uyduramasa da etkilendi. Değişimi ve globalleşmeyi gelişmiş ülkeler manüple etti. Ulaşım ve iletişim araçlarındaki teknolojik gelişmeler de buna yardımcı oldu. Tüketiciler ülke ayırımı olmaksızın kontrol dışında globalleştiler. Her kesim sınırları dışındaki hizmet seviyelerinden doğrudan veya dolaylı haberdar oldu. Elde etme isteğini geliştirdi, mevcut engelleri eskisinden daha yoğun ve bilinçli sorgulamaya başladı.
Devamı...