Küreselleşme, daha iyi bir dünya yaratamadı. Aksine, dünyanın sorunlarını ve gelir dağılımı adaletsizliğini büyüttü. Küreselleşmeden yararlanabilecek beşeri sermayeye sahip olanlarla, yararlanamayanlar arasındaki sınıfsal fark derinleşti ve küreselleşmenin, herkesin yararına olacağı iddiası geride kaldı.
Ne var ki, küreselleşme ben almayayım denilebilecek bir olgu değildi. Kapsayıcı ve baskın karakteri ülkeler üzerinde sürü etkisi yarattı.
Beşeri sermaye kavramından, Gary Becker 1950’lerde teorisini geliştirene ve aynı isimde çok satan bir kitap yazana kadar kimsenin haberi yoktu (1). Becker, insanların okul ve mesleki eğitimlerine yapılan yatırımların nasıl geri döndüğünü ele almaya karar verdi. Beşeri sermaye “bir insanın yaşamına katkı sağlayan bildiği her şeyin toplamı” olarak Literatüre girdi.
Siyaset ve Ekonomi, büyük resmin oluşumunda birbirini etkileyen ve biri diğerine bağımlı parçalardır. Ayrı uzmanlık alanlarının yaşamsal işbirliğini, ekonomi penceresinden ele almaya çalışacağım.