Teknoloji Şirketlerinin Değer Kayıpları
Teknoloji şirketleri, finansal sermayenin akıl almaz boyutta büyüdüğü dönemde, küresel zenginliğin ve gücün az sayıda kurumsal elitin elinde yoğunlaşmasına öncülük ettiler(1).
Başlangıçta, her biri ayrı özellikleri olan farklı ürün ve hizmetlerin günlük yaşamımıza girmesini sağladılar ve giderek yaşam alışkanlıklarımızı değiştiren ürün ve hizmetlere bağımlılık yarattılar.
Fili, üzerine elimizi koyduğumuz yerden bakarak tasvir etmeye çalışırken, küresel ölçekte dünyayı küçülterek büyük resmi görmemizi ve yazıda olduğu gibi güçlü varsayımlar üretmemizi sağladılar.
İlerleyen zamanda her biri diğerinden bağımsız kendi alanlarında elde ettikleri başarıları, bir arada yarattıkları Sinerji etkisiyle yükselttiler ve akıl almaz piyasa değerlerine ulaştılar. Aşırı kazanç ve yüksek finansal kredi erişimi ile gerçeklikten uzaklaşarak, yönetemeyecekleri hedeflere de yönelebildiler.
Çok sayıda satın almalar ile önce kendi alanlarını Konsolide ettiler. Daha sonra satın alma yelpazelerini diğer alanlarda varlık göstermek amacıyla genişleterek, işbirliği yaptıkları diğer teknoloji şirketlerine başka bir deyişle, birbirlerine rakip oldular.
Rekabet, olgun karşılanamadığı örneklerde giderek düşmanlık seviyesinde engellemelere dönüştü. Teknoloji şirketleri, hâkim oldukları platformlar üzerinden müşterilerinin rakip ürün ve hizmetlere erişimlerini kısıtlamaya çalışarak, toplam hizmet seviyelerine zarar vermeye başladılar.
Çoğu için hayati olan reklam gelirleri, söz konusu kısıtlamalar ve misillemelerle ciddi boyutlarda azaldı ve piyasa değerlerinde yaşanan kaçınılmaz düşüşler de her birini sarstı. Kendileriyle sınırlı kalmayan sarsıntının yan etkileri, büyüklükleri ölçüsünde iş gücüne ve iş ortaklarına da olumsuz yansıdı.
Kısaca, ekonomide beklenen Resesyon öncesinde, finansal sermayenin kurguladığı oyun sahasının başat aktörleri olan teknoloji şirketleri, kendi davranışlarının da etkisiyle en çok ihtiyaçları olacakları bir dönemde sermaye maliyetlerini yükselttiler ve piyasa kredilerini zedelediler.
ABD orijinli en büyük 5 teknoloji şirketi Haziran 2021’den bugüne yaklaşık 4 trilyon ABD doları değer kaybetti. Basına yansıyan haberlerde Amazon’un kaybının 1 trilyon ABD dolarından fazla olduğu belirtildi ve her biri binlerce çalışanını işten çıkarmaya başladı(2).
Düşüşlerin teknik analizlerini konunun uzmanları yapacaktır. Düşüşlerin yatırımcılara yaratacağı maliyetler ya da fırsatlar bu yazının konusu değildir.
Aşırı değer kayıplarının nedenlerini aramadan önce söz konusu İllüzyon değerlere nasıl ulaşıldığını analiz etmek akılcı olabilir.
Küresel kapitalizmin finansallaştığı yakın dönemde finansal sermayenin yarattığı oyun sahasında, şirketlerin piyasa değerlerinin, kazançlarının çok üzerinde fiyatlanabildiği bilinen bir gerçekliktir.
Özellikle Büyüme Şirketleri (Amerika’daki teknoloji şirketleri diye okunmalı) değerlerinin çoğunu hali hazırda var olan yatırımlarından çok, gelecekte yapmayı umut ettikleri yatırımlardan elde ederler(3). Kısaca, bu şirketlerin gelecek vaatleri aşırı fiyatlanan piyasa değerlerinin gerekçesidir.
Sözü edilen sübjektif (İllüzyon olarak okunabilir) piyasa değerlerinin iniş ve çıkışları, değerleme aşamasında aşırı fiyatlanan belirsizliği (gelecek vaadi olarak okunmalı) doğru okuyamayan yatırımcılar ve çıkar ortakları için her zaman olası risk unsurudur. Kaldı ki, bir büyüme şirketinin ne zaman istikrarlı bir şirkete dönüşeceğini tahmin etmekte zordur.
Önümüzdeki dönemde, küresel kapitalizmin (Neo-Liberal ekonomi diye okunmalı) temel ilke ve normlarının uygulayıcıları tarafından yok sayıldığı küresel ekonomide, radikal dozu yüksek bir düzeltme dönemi yaşanacağını öngörmek yanlış olmayacaktır.
Finansal sermayenin olağanüstü büyümesi sonucunda, reel sermayeye dönüşemeyen Aşırı Birikimin(4) yarattığı oyun sahasını daraltmak, finansal mühendislik alanında riski bağlamından kopararak sahipsiz bırakacak arayışları önlemek ve yeniden reel sermayeye dönüşümü özendirecek Regülasyonları hayata geçirmek ilk adımlar olarak beklenenlerdir. _________________________________________________________________________
(1)İngiliz yardım kuruluşu OXFAM’ a göre; insanlığın sadece yüzde 1’i dünyadaki zenginliklerin yarısından fazlasına sahip ve en üstteki yüzde 20’lik kesim bu zenginliğin yüzde 94,5’ine sahipken, geri kalan yüzde 80’lik kesim sadece yüzde 4,5’lik bir dilimle idare etmek zorunda. Kaynak: Oxfam Londra “Wealth: Having It All and Wanting More”, çevrimiçi rapor, erişim tarihi 4 Mart 2018 Aktaran: William I. Robinson “Küresel Polis Devleti” Çeviren A.E. Pilgir, Ayrıntı Yayınları Birinci Basım İstanbul 2022, S:53 Not: 2018 rakamlarının, her yıl açıklanan OXFAM raporlarında giderek daha kötüleştiği görülmektedir.
(2)Amazon tarihe geçti: 1 trilyon dolar değer kaybeden ilk şirket - Son Dakika Teknoloji Haberleri | NTV Haber
(3) Değer için itici güç 1: Ölçeklenebilir büyüme; Ne kadar hızlı büyürseniz o kadar genişlersiniz. Ne kadar genişlerseniz büyümeyi sürdürmek o derece zorlaşır. Değer için itici güç 2: Sürdürülebilir Marjlar; Başarı rekabeti çeker ve rekabet Marjları incitebilir. Değer için itici güç 3: Nitelikli Büyüme: Büyüme, ancak ilave getiriler sağladığında değere sahiptir. Kaynak: Aswath Damodaran “Değerleme İçin Küçük Kitap; Bir Şirket Değerlemesi ve Hisse Seçimi Nasıl Yapılır, Nasıl Kâr Edilir” Çeviren: E. Unutmaz, Scala Yayıncılık İkinci Baskı İstanbul Kasım 2021, S: 143, 149-154
(4) Aşırı Birikim; küresel ölçekte dolaşan finansal sermayenin devasa miktarlarda birikmesine karşın kârlı bir şekilde yeniden yatırıma dönüşmediğine ve durağanlaştığına işaret eder. Aşırı Birikim, kaldıraçlı finansal yatırım araçlarının geliştirilmesinin başlıca nedeni olmuştur. 2008 sonu itibariyle dünya hisse senedi piyasasının boyutu tahminlere göre yaklaşık 37 trilyon ABD doları iken dünyanın toplam türev piyasası 791 trilyon ABD doları gibi akıl almaz bir rakama çıkarak tüm dünya ekonomisinin on bir katına ulaşmıştı. 2017 verileri ise 2008 krizinden hiç ders alınmadığını göstermektedir. 2017 verilerine göre dünya genelinde üretilen mal ve hizmetlerin toplam değeri 75 trilyon ABD doları iken tek başına kur Spekülasyonları günde 5,3 trilyon ABD doları ve küresel türev piyasaları toplamı tahminlere göre 1,2 katrilyon ABD doları gibi dudak uçuklatan bir rakama ulaşmıştı. Kaynak: William I. Robinson; a. g. e. S: 47, 63-64