Şirketlerin Değerleri Nasıl Ölçülür?

Şirketlerin bilanço değerleri geçmişlerini, piyasa değerleri ise geleceklerini yansıtır. Şirketlerin geleceği şekillendirme güçleri hisse senetlerine yansır ve piyasa değerleri varlıklarıyla açıklanamayacak boyutlara ulaşabilir. Microsoft’un piyasa değerinin 507 milyar USD olduğu gibi.

Hiçbir şirketin sürekli varolma şansı ya da lüksü yoktur. Şirketler, yarının ihtiyaçlarını yaratmaya aday olabildikleri sürece varolma savaşlarını sürdürürler. Bu savaşın 21. Yüzyıldaki kaynağı bilgidir. Bilanço değerleri şirketlerin maddi birikimlerini, piyasa değerleri de bilgi birikimlerini, başka bir deyişe entel sermayelerinin gücünü yansıtır. Bilanço değerleri, piyasa değerlerinin garantisi değildir ancak, piyasa değerleri gelecek bilanço değerlerinin işaretidir. Yatırımcılar için Microsoft yarını tasarlayanlardan biridir ve Microsoft’a yapılan yatırım, geleceğe yapılmış bir yatırımdır.

Kimin yarını tasarlayacağına sadece tüketiciler karar verir. Pazar tüketici kararlarının aynasıdır. Tüketiciler yeni ürünleri ve hizmetleri, pazarda destekledikleri marka sahiplerinden beklerler. Yatırımcılar bu desteği borsaya yansıtırlar. Kreditörler mesajlarını borsadan alırlar. Piyasa değerleri yükselen şirketler de geleceğe yatırım yapmaya devam ederler. Bu denge gelişmiş ekonomilerde kendini daha çok hissettirir.

Bizim gibi gelişmemiş ekonomilerde ise şirketlerin değerleri daha çok bilanço rakamları ile ölçülür. Hemen hiçbirinin geleceği yaratacak yeterli bilgi birikimi ve bu birikimini tüketiciye hissettirecek bir kimliği ve markası yoktur. Hisse senetleri de kimsenin referans almadığı bir borsada kendinden menkul değerlerle dolaşır. Yabancı yatırımcılar, Türk şirketlerini değerlendirirken daha çok duran varlıklarına ve ne yazık ki gelecek adına da devletle iş bitirme kabiliyetlerine bakarlar. Bugün Türkiye’de piyasa değeri üzerinde bulunduğu araziden daha kıymetli şirket sayısı da yok denecek kadar azdır.

Kapalı ekonomilerde, şu veya bu destekle eksik rekabet koşullarında büyüyen birçok şirket, bilanço değerlerinin kriter olduğu dünya sıralamalarında önemli yerlere gelebilirler. Ama, çok azının piyasa değerleri, bilanço değerlerinin üzerindedir. Çoğunluğu, rekabetçi bir ortamda ne yapacağı belirsiz, özgür tüketicilerin desteğini alamayacak (accidentally grown-up companies) tesadüfen büyümüş şirketlerdir. Önemli olan, geçmişin değerleri ile 100, 150, 200. gibi yerlere gelmekle övünen şirketlerin piyasa değerlerinin ne olduğudur?

Türkiye, pazarlarında yeni ürün ve hizmet üretmeye aday hiçbir kuruma (henüz) sahip değildir. Sadece, yaratıcı ve rekabet üstünlüğü bilgiden kaynaklanan kurumlara ve onları yaratacak bireylere sahip olma potansiyeli vardır. Yarını yaratmaya aday yabancı şirketlerle yapılan ortaklıklar ve liberalleşme çabaları, geleceğe ortak olma ümidimizin göstergeleridir. Bize yaklaşık 50 yıl kaybettiren liderlerin, bu yönde ülkenin önünü açacaklarına inanmak ve güvenmek zor da olsa!..