Maliyet

Maliyet, doğru tanımlanması en zorlu kavramlardan biridir. İşletme disiplininde, Yönetim Muhasebesi (*) başlıca bu nedenle geliştirilmiştir.

Maliyetlerin her biri en az ikiyüzlüdür. Görünen yüzleri, temsil ettikleri giderlerdir. Görünmeyen yüzleri ise var ettikleri hizmetlerdir.

Bu nedenle, görünen yüzlerine aldanıp ortadan kaldırıldıklarında, neden olunan yeni maliyet görünenden daha fazladır. Dolayısıyla, hesaplanması gereken var ettikleri hizmetlerin yokluğunun yaratacağı maliyetlerdir(**).

Yönetim Muhasebesinin, maliyetlerin doğru tanımlanabilmesi için ihtiyaç duyulacak bilgi sistemine sağladığı en önemli katkı, Sabit ve Değişken Maliyetler ayırımıdır.

Kurumların, yönetim giderleri başta olmak üzere ürün ve hizmetleri sürekli üretebilme kabiliyetleri için var ettikleri Sabit Maliyetler ile ürün ve hizmetler üretilirken gerçekleşen Değişken Maliyetler, bir elmanın iki yarısı gibidirler.

Sabit Maliyetlerin, Toplam Maliyetlere (Sabit Maliyet + Değişken Maliyet) oranı (Kaldıraç Oranı) azaldıkça ürün ve hizmet üretiminin yükseldiği, arttıkça da düştüğü anlaşılır. Kısaca, Kaldıraç Oranı Sabit Maliyetlerle üstlenilen üretimin Nicelik kapasitesini yansıtır.

Satış Gelirleri ile ürün ve hizmetlere ait Değişken Maliyetler arasındaki pozitif fark (Fiyat-Değişken Maliyet = Katkı Payı) ise Sabit Maliyetlerle üstlenilen üretimin Nitelik kapasitesini yansıtır. Nitelik kapasitesini yansıtan Toplam Katkı Payının yükselmesi artan, düşmesi de azalan Verimliliği gösterir.

Kaldıraç Oranını düşürmek için doğrudan Sabit Maliyetleri azaltmak ilk akla gelen olabilir. Ancak, üretebilme kabiliyetini zayıflatarak küçülmek yerine, aynı veya artan Sabit Maliyetlerle daha yüksek Katkı Payı yaratmak için çaba göstermek, sürdürülebilir büyümenin gereğidir.

Bu nedenle, Kaldıraç Oranını düşürmenin sağlıklı yolu, doğrudan Sabit Maliyetleri düşürmek yerine, Birim Katkı Payı daha yüksek ürün ve hizmetler üreterek Toplam Katkı Payını yükseltmektir.

İşletme yönetiminde, Katkı Payı daha yüksek ürün ve hizmet üretmek; Katma Değeri daha yüksek ürün ve hizmet üretmek demektir.

Dolayısıyla, Sabit Maliyetleri her yıl arttıran maddi ve entelektüel yatırımlar sayesinde elde edilebilecek yüksek Kurum Kapasitesi ve Kurum Kazancı (FAVÖK), maliyetlerin yukarıda sözünü ettiğimiz görünen yüzlerini Marjinal kılar.

İşletmelerin amaç değil araç olduğunu kavrayamayan girişimcilerin, muhasebe kayıtlarında yer almadığı için gözden kaçırdığı en önemli maliyetin Fırsat Maliyeti olduğunu anlaması da her zaman zor olmuştur.

Fırsat Maliyeti, yapılan yatırıma ait kazancın, tercih edilmeyen diğerlerinin kazançlarıyla arasındaki negatif farktır.

Günümüzün, artan belirsizlik ortamında karar verme yetkinliğinin yetersizliği nedeniyle, hemen herkesin Fırsat Maliyeti yüksek bir dünyada yaşadığını bilmesi ve karar öncesinde nitelikli bilgiye, nitelikli çaba göstererek erişmeye çalışması öncelikli olmalıdır.

Herhangi bir yatırım aracı yerine daha az kazandıran diğerinin tercih edilmesinin neden olduğu kayıplardan, iyi fiyatlarla zamanında çıkış yapılmayan bir yatırımın sürdürülmesinin neden olduğu kayıplara kadar sayısız Fırsat Maliyeti örnekleri verilebilir.

İş yaşamının en dramatik maliyeti ise Batık Maliyettir. Batık Maliyet, iyi gitmeyen ya da ekonomik değeri giderek düşen bir yatırım için harcanan para olarak tanımlanır. Tanımlanmazsa, daha düşük cari karşılık ile maliyeti kurtarmıyor diye devredilme fırsatı kaçırılır.

Bankaların, belirli dönemlerde tahsil edilemeyen alacaklarını çok düşük oranlarda varlık şirketlerine devretmeleri, Batık Maliyetleri düşürme faaliyeti olarak gösterilebilir.

Maliyeti yönetmek, büyük resim ile ilgili nitelikli bilgi sahibi olmayı gerektirir. Örneğin; dağıtım kanalında perakende noktalarına Bayiler üzerinden ürün gönderen FMCG firmasının lojistik yönetimi, TIR’ı tam doldurmadan göndermeyi maliyet olarak görebilir. Oysa TIR’ı tam doldurmak ve rutini gerçekleştirmek için geçen süre içerisinde perakende noktalarının tüketicilere yok satmaları daha büyük maliyettir. Bu nedenle, büyük resme hâkim olan lojistik yönetimi, dağıtım maliyeti yüksek olan çok sayıda küçük araç ile perakendecilere hızlı sevkiyat yaparak daha büyük maliyeti önlemiş olur.

Ancak, lojistik yönetiminin eş zamanlı yapacağı iş Düzeltici Faaliyet Formu açarak, tekrar elverişsiz zaman ve maliyette aynı servisi vermek zorunda kalmamak için Sürecin iyileştirilmesini sağlamak olmalıdır.

Yukarıdaki, çoğaltılabilir örneklerde görüleceği gibi Fayda ilişkileri, muhasebe kayıtlarında birer gider olarak yer alan her Maliyetin, anahtar değerindeki diğer yüzüdür.

İşletme yönetiminde “maliyet düşürme” yaklaşımı, önce “maliyetleri yönetme” anlayışına, sonra da artan maliyetlerle daha yüksek Katkı Payı (Katma Değer) yaratma bilincine dönüşmüştür.

--------------------

(*) MANAGERIAL ACCOUNTING: www.resatsinanoglu.com/kitaplar
(**) Yokluğunun çok daha yüksek maliyetler yaratacağı bilinen sigorta hizmetleri örnekler arasındadır.